Bio

Nothing here!

Personal Ratings
1★
5★

Badges


Famous

Gained 100+ followers

GOTY '23

Participated in the 2023 Game of the Year Event

Trend Setter

Gained 50+ followers

Liked

Gained 10+ total review likes

Gamer

Played 250+ games

Best Friends

Become mutual friends with at least 3 others

Popular

Gained 15+ followers

N00b

Played 100+ games

Noticed

Gained 3+ followers

Favorite Games

Metal Gear Solid 3: Snake Eater
Metal Gear Solid 3: Snake Eater
Final Fantasy IX
Final Fantasy IX
Persona 3 Reload
Persona 3 Reload
The Legend of Zelda: Breath of the Wild
The Legend of Zelda: Breath of the Wild
Half-Life 2
Half-Life 2

339

Total Games Played

003

Played in 2024

023

Games Backloggd


Recently Played See More

Unicorn Overlord
Unicorn Overlord

Apr 11

Rise of the Ronin
Rise of the Ronin

Mar 20

Persona 3 Reload
Persona 3 Reload

Feb 02

Starfield
Starfield

Aug 29

Final Fantasy XVI
Final Fantasy XVI

Jul 15

Recently Reviewed See More

4 yıldız vermemin en büyük sebebi oyunun hikayesinin, destansı anlarının, Clive & Joshua ikilisinin, Clive'ın seslendirmeni Ben Starr'ın ve genel olarak Yoshi-P üstadın hatrına. "Final Fantasy oyunları sıra tabanlı RPG olmalı" takıntım yok, FF XV'i severim. Ama bir RPG olarak gerçekten en yüzeysel oyunlardan biri. Silah ve zırh yükseltmelerinin büyük bir kısmı "NUMBERS GO UP" mantalitesinde. Boss kes, düşen parçayla yeni silah yap. Parti sistemi yok denecek seviyede. Parti sisteminin olmamasının en büyük kazığını da Jill yiyor, adam akıllı bir karakter gelişimi yok. "Belirli bir olaydan" sonra oyunda "Eyo ben de varım" diye var resmen. Oynarken müziklerini sevmiştim ama şimdi sorsanız bir tane şarkısının melodisini bile mırıldanamam. Yan görevlerin bazıları karakter ve dünya gelişimi için iyi ama çoğunun yapısı sıkıcı. Dövüş sistemi havalı olsa da, hack & slash uzmanı değilseniz onun da sıkıcı olması ve taktiksel bir yanını görememeniz aşırı büyük bir ihtimal.

Bu oyundan beklentilerim çok fazlaydı ve kendi beklentilerim doğrultusunda hayal kırıklığına uğradım. Bu oyun Final Fantasy'yi tekrar geri getirecekti o şanlı günlerine ve... Hani nispeten getirdi de sayılır. O yüzden benim yaptığım aptallığı yapmayın ve ek olarak da RPG beklentisiyle girmeyin oyuna. O zaman pek problem yaşamazsınız. Umarım serinin bundan sonra izleyeceği yol bu olmaz, olursa da ben kendimi gelecek Final Fantasy'leri oynarken göremiyorum... dedi ve FF XVII'yi duyurulduğu an ön siparişledi

Gecenin 4'ünde bu oyuna karşı hislerim yine kabardı biraz, o yüzden ufak bir şeyler karalamak istiyorum.

Outer Wilds'a hiçbir şey bilmeden başladım. Bir süredir gözüm üstündeydi ama bir türlü fırsat bulup oynayamadım. Oyunu açıp oynamaya karar verdiğimde de evimde düzenli bir şekilde internet olduğundan, sosyal medyanın alıp başını gitmeye başladığı dönemden bu yana, oyunlarda hissetmediğim bir duyguyu yaşadım: Bilinmezlik.

Outer Wilds'ı öven her insandan duymuşsunuzdur illaki "Oyuna önden araştırma yapmadan girin" dendiğini. Aynı şeyi tekrar etmek istemezdim ama evet, gerçekten de bir şey bilmeden girmeniz oyundan alacağınız hazzı bir hayli arttırıyor. Ama illa ben bir şeyler bileyim diyorsanız, ufak bir "köy gezegeni"nin ilk solo uzay yolculuğu yapacak astronotusunuz. Geminizi hazırlayıp yolculuğa başlıyorsunuz ve... Maceranız 22 dakikalık bir döngüye giriyor.

Diyeceklerim bu kadar oyunun "ne olduğu" hakkında. Bu döngü ne, nasıl oluyor, neden oluyor... Oynayınca görürsünüz. Ama her seferinde oyuna girdiğinizde o süreçte yaşadığınız şeyler o kadar özel, her seferinde "Bu sefer farklı ne yapabilirim?" düşüncesiyle farklı şeyler keşfetmek ve neredeyse başı ve sonu hariç her oyuncuya apayrı bir tecrübe sunuyor olması Outer Wilds'ı özel kılan şeyler. Bir de bana her şeyin sonu olduğunu kabullendiren teması.

Herkese önerebileceğim bir oyun olmasını çok isterdim Outer Wilds'ın ama keşfetmeye meraklı değilseniz ya da sabırsızsanız pek de önerebileceğim bir oyun değil. Oyunun tadı tüm parçaları kendiniz, yavaş yavaş birleştirmeye başlayınca çıkıyor bence. Yani, benim en sevdiğim oyunlardan biri olmasının sebebi oydu en azından.

Neyse, gidin de Travelers'ı dinleyin bari. Nasıl kapatacağımı bilemedim yazıyı.

Beklediğimden çok ama çok daha iyi bir oyunmuş F.E.A.R. gerçekten de. 2005 yılında çıkan bir oyun için yapay zeka aşırı iyi. Oyunun konsepti ve atmosferi harika olsa da son kısımlardaki "padding" bölümler biraz yordu. Fakat EN SON bölümdeki atmosferden sonra oyunun keşke daha büyük bir kısmı bu atmosferde geçseymiş dedim. Şu korku oyunu remakeleri döneminde sağlam bir remake'i yapılsa da oyuna azıcık stealth de ekleseler, bazı bölümlerde "ABİ TAM STEALTH'LİK YA" deyip elimde taramalı tüfek olduğunu hatırladığım anlar da canımı sıkmadı değil biraz. Genel olarak aşırı pozitif ayrıldım ama oyundan, devam oyunlarının yokuştan aşağı yuvarlandığını duymak üzmedi değil.