Oynanış ve konusu açısından Endoparasitic gördüğüm çoğu Hayatta Kalma - Korku oyunundan çok farklı bir yapıya sahip. Öncelikle konusu açısından anlatmam gerekirse. Oyunun başlangıç sinematiğinde ana karakterimiz parazitli canavarlar tarafından saldırıya uğrayıp üç uzuvu kopartılıyor. Böyle trajik bir durumdan sonra ana karakterimiz sürünerek bir ütü bulup yaralarını kapatıyor. Hadi ütü yaraları kapattı da bu adam 3 uzuvu kopmasına rağmen nasıl sürünecek gücü buldu bende bilmiyorum. Bu sahneyi izlediğimde aşırı şok olmuş şekilde yaralarıma ütü yapmaya başlamıştım. Sahneden sonra oyunu zaten nasıl oynayacağımız gayet açık bir şekilde önümüze sunuluyor. Oyun bize tek elimizle tek kolumuzla tek yüreğimizle istasyonda hayatta kalmamız gerektiğini söylüyor. Ciddi ciddi oyun bu durumda hayatta kalmamızı bekliyor ve ana karakter azimle tek koluyla hayatta kalma savaşı veriyor. Oynanış kısmında tek kolumuzla her şeyi yapmaya çalıştığımız için biraz zor ve sinir bozucu olabiliyor. Her şey dediysem cidden her şey mesela kendiniz iyileştireceksiniz şırıngayı envanterden basmalısınız. Canınız yenilendi mi şimdi mermi doldurmanız lazım onu da detaylı bir şekilde tek elinizle yapıyorsunuz. Üstelik tüm eylemleriniz tek eliniz üzerine olduğu gibi bir de kaynaklarınızı bulduğunuz bulmacalı kutuları da tek elimizle çözüyoruz.

Oyun cidden "Tek El" ile hayatta kalma konseptini çok iyi bir şekilde benimsemiş. Çok iyi benimsemiş benimsemesine de oyun sonlarında biraz can sıkmaya başladığını söyleyebilirim.

Can sıkmaya başlamasının en büyük nedeni oyunun son birkaç kısmında Predator diye bir düşman beliriyor. Ulan ne kadar namussuz ve öldürmesi zor bir düşman tasarlamışlar. Tabii öldürmeyip zorlana zorlana kaça kaça bölümü geçebiliyorsunuz ama ben işimi garantiye alayım demiştim. İşi garantiye alamıyormuşuz bu canavar tam olarak yenilmeyip bir süre beklemeye giriyormuş. Bunu öğrenmek oyun içinde kıvranan ben için çok can sıkıcı olmuştu. Genel anlamda düşmanlar arasında en can sıkıcısı Predator'dı ama o da kadar kötü bir tasarıma sahip değil. Diğer düşmanlar ise oyunun temposuna hoş bir gerilim katıyor. Farklı farklı düşmanlar geldikçe elinize kuvvetli silahlarda geliyor. Böyle ilginç bir kafada oyun arıyorsanız kesinlikle Endoparasitic'e şans verin.