Öncelikle baş yapımcılardan biri olan Onat Hekimoğlu'na Türkçe altyazı için ve oyun yerleştirdikleri Türkçe göndermeler için teşekkürler ama ne yazık ki bu benim oyun için olan görüşümü artı yönde etkileyecek kadar etki edemedi. Harold Halibut'u da diğer oyunları incelediğim gibi inceleyeceğim. İncelemeye pozitif başlayalım sonu iyi bitmeyecek çünkü. Bu oyunun ilginç yanları var kendisi el yapımı bir oyun yani oyun hamuru vb. maddelerle modellenmiş, karakterler ve mekanlar. Modellemeler karakterler yani sanat tasarımı harbi sağlam ki oyunun en iyi yaptığı şey de bu zaten. Grafikler de iyi diyebilirim ışıklandırmalar vesaire hoş gözüküyor. İyi kısımlar tamamen bundan ibaret ama bunlar yetersiz. Oynanış yok. Evet yok amele gibi oyunun başından sonuna kadar oradan oraya koşmaktan başka bir şey yapmıyoruz oyun şöyle işliyor: Ulaşım Kapsülü'ne koş, görev bölgesine ışınlan, kapsülden göreve kadar koş. Daha sonra her görevde tekrar tekrar bunu yapıyoruz. Hele bir kısımda oyun resmen bizle dalga geçiyor. Denizaltı kullanma kısımlarına güya biz kontrol ediyormuşuz gibi denizaltı oynanış sekansı koymuşlar ama aslında biz kontrol etmiyoruz. Kendi kendine gidiyor bize sadece izlemek kalıyor. Tek yapabildiğimiz şey Sağa sola çevirmek. O da gittiğimiz yönü değiştirmiyor zaten sınırlı alan da çeviriyoruz. Kısaca olan oynanış rezalet. Hikayeye gelirsek aslında oldukça ilginç ve güzel başlıyor ama yarısından sonra öyle bir klişeyle öyle bir saçmalıkla oyun sırf 2-3 saat daha uzun olsun diye uzatmışlar oyun zevk orada gitmeye başlıyor zaten. Daha da kötüsü şu eğer iyi bir final yapsalardı oyunun puanı daha da iyi olabilirdi ama finalde de battılar ve hikaye tamamen zırvalıktan ibaret bir şey oldu. Elimizde ortalamanın altında bir oyun var. Oynamayınız oynattırmayınız. 5/10

Reviewed on Apr 20, 2024


Comments