son 3 oyunun ana hikayesini içeriyor. hepsi iyi oyunlar olmasına rağmen hitman oyunlarını geçmişten günümüze doğru oynadığımda malesef yeni oyunlarda eski heyecanı bulamadım, gittikçe yapaylaştı bu seri benim için. bu yapaylaşmanın sebebi çoğunlukla değişen oynanış mekanikleriyle alakalı. absolution'dan itibaren değiştirilerek kullanılan içgüdü mekaniği, npc'lerin hala 2006'dan kalmış gibi olmaları, tekrarlayan suikast teknikleri, ve oynanışta fark edilebilen bir çok küçük tat kaçıran detay. öncelikle, içgüdü mekaniğinin bu oyunu bozan en büyük etken olduğunu düşünüyorum. hitman tarzı bir suikast senaryosunu asıl heyecanlı yapan durum belirsizliklerdir. içgüdü mekaniği maalesef bunu ortadan kaldırıyor. bir alt katınızda kaç kişi olduğundan tutun onların sizi tanıyıp tanımayacağına, o kişinin hedef olup olmadığına kadar öğrenebildiğiniz detaylar içeriyor içgüdü mekaniği. ancak asıl problem bölümlerin bu mekaniğe göre dizayn edilmesi, neredeyse içgüdü olmadan oynanamaz olması. ikinci olarak, maalesef npc'ler hala o kadar kalıp animasyonlar yapıyorlar ve tepkiler veriyorlar ki eski bir oyunu yüksek grafik moduyla oynuyormuşsunuz gibi hissettiriyor. son olarak, görevlerin farklı içeriklere ve yaklaşım yollarına sahip olsalar da özünde hep aynı suikast yöntemlerini içermesi. örneğin oyunun önerdiği yöntemlerin neredeyse hepsi (bölümleri sadece bir kere oynayarak deneyim edebildiklerim) başka birinin kıyafetlerini kullanarak yemek zehirlemek, elektrik kaçağı oluşturmak veya fiber wire kullanmaktan ibaretti. deneyimlemediğim bir kaç farklı yöntem daha bulunsa da bunların toplam 3 oyunda yaklaşık 50 farklı ana hedef için uygulandığı düşünülürse (kıyafet, silah, kart vs. için öldürülen npcler hariç :D) bir süre sonra oyunun hikaye akışına göre en heyecanlı olması gereken yerleri bile sıkıcı buldum doğal olarak. hatta öyle ki, üç oyunun da son görevlerini görev hikayesi kullanmadan uzaktan silverballer ile ateş ederek ve bolca npc öldürerek normalde asla yapmayacağım şekilde tamamladım. bunların dışında hitman'in gerçekten her oyununda olduğu gibi zirve seviyede yaptığını düşündüğüm bir şey bu 3 oyunda da devam etmiş--> MEKAN TASARIMI. oynadığım her bölümde haritada dakikalarca yürüdüm, gidebildiğim her köşeye gittim, neredeyse her farklı npc'yi inceledim, bir tahtaya yazılan notlardan bir sokak arası evinde pişen geleneksel yemeklere kadar her şeyi incelemeye çalıştım. haritada ne kadar gezerseniz o kadar detay buluyorsunuz kesinlikle tekrara düşmüyor, hiçbir şeyin rastgele hazırlanmadığını anlıyorsunuz. farklı ülkelerin ambiyansını tam olarak hissettiriyor. hatta bu oyunu ederinden yaklaşık 1.5 katı fazla oynamamım sebebi her haritada dakikalarca fotoğraf çekmek oldu. bu kadar detaylı mekan tasarımları yapıp bir de oyuncuya kamera verilmesi sanırım bu oyunda EN sevdiğim özellik oldu :D.

Reviewed on Feb 19, 2024


Comments