I don't really understand the appeal. I like roguelikes/lites. I like crustaceans. The novelty of being a crab is there but the game doesn't really do anything with that novelty. Shit just kinda runs at you and oh man I'm fighting floating skulls now. Felt like I'd seen all there is to see within a single run, and I don't feel like any of the unlockables push that feeling away.
Bu oyun çıkmadan önce aşırı hypelıydım. Başta 1 Nisan şakası olarak paylaşılmıştı, sonradan gerçek bir oyun olduğu ortaya çıktı. Ben PvP bir şey bekliyordum ama günümüz standartı bir Rogue-Lite geldi.
Ben bu oyunu ilk çıktığı dönemde arkadaşımla beraber oynadım, erken erişim oyunu olduğu için henüz tüm updateler gelmemişti. O yüzden gelen değşiklikler ve güncellemelerden haberdar olmadan yazıyorum bu incelemeyi.
Oyun çok akıcı bir kontrol hissine sahip, gerçekten bir yengeçmişsiniz gibi haraket ediyorsunuz. Havada takla atıp pompalı tüfekle etrafa sıkmak çok komik ve eğlenceli oluyor.
Oyunu oynadıkça yeni silahlar açıyorsunuz ve bu silahlar yaptığınız buildleri şekillendiriyor. Açılan silahların bir çoğu kendine has oynanış şekillerine sahip olduğu için onları denemek istiyorsunuz. Upgradeler basit olsa da hepsi birleştiği anda etkileyici bir güçlenme hissi oluşturuyor. Oyun başında yavaş yavaş crossbow ile ok atıyorsanız, oyun sonunda aynı crossbowla saniyede 360 ok falan atıyorsunuz.
Ödüller ve stageler de gayet çeşitli. Özellikle "Parkur" stageleri gerçekten eğlenceli ve bu tür için özgün bir şey. Yeni perkler alabileceğiniz mağza stageleri de güzel tasarlanmış, şans faktörü elbet de var ama oyun size birden çok yenileme şansı veriyor. Oyundaki en beğendiğim mekaniklerden bir tanesi de oyunu bildiğiniz kumara çeviren upgrade heykelleri. "%50 şansla canını ikiye katla, %50 şansla canını yarıya indir" gibi seçenekler suann heykeller var oyunda. Basit ama gerici bir risk - ödül sistemi oluşturuyor. Ya ilk stageden 3600 cana sahip bir yengeç olarak çıkıyorsunuz, ya da 25 cana düşüyorsunuz gibi düşünün.
Anlattıklarımın hepsi iyi hoş ama oyun bir süre sonra kendini çok tekrar etmeye başlıyor, bir rogue - lite için normal farkındayım ama oyunu farklı şekillerde oynamak için bir motivasyon kaynağınız olmuyor. Oyunda perma upgrade yok, açabileceğiniz sadece kostümler var. Build yapmak eğlenceli ama çeşitliliğini hızlı kaybediyor. Durum böyle olduğu için tek motivasyon kaynağınız oyunu daha yüksek zorluklarda bitirmek oluyor.
Özet geçmek gerekirse keyifli zaman geçirebileceğiniz, multiplayerı da iyi olan bir rogue - lite oyunu. Bir Dead Cells, Hades veya The Binding of Isaac kalitesi beklemeyin, ama gelecek güncellemelere de bakın belki ilginizi çekebilir.
Ben bu oyunu ilk çıktığı dönemde arkadaşımla beraber oynadım, erken erişim oyunu olduğu için henüz tüm updateler gelmemişti. O yüzden gelen değşiklikler ve güncellemelerden haberdar olmadan yazıyorum bu incelemeyi.
Oyun çok akıcı bir kontrol hissine sahip, gerçekten bir yengeçmişsiniz gibi haraket ediyorsunuz. Havada takla atıp pompalı tüfekle etrafa sıkmak çok komik ve eğlenceli oluyor.
Oyunu oynadıkça yeni silahlar açıyorsunuz ve bu silahlar yaptığınız buildleri şekillendiriyor. Açılan silahların bir çoğu kendine has oynanış şekillerine sahip olduğu için onları denemek istiyorsunuz. Upgradeler basit olsa da hepsi birleştiği anda etkileyici bir güçlenme hissi oluşturuyor. Oyun başında yavaş yavaş crossbow ile ok atıyorsanız, oyun sonunda aynı crossbowla saniyede 360 ok falan atıyorsunuz.
Ödüller ve stageler de gayet çeşitli. Özellikle "Parkur" stageleri gerçekten eğlenceli ve bu tür için özgün bir şey. Yeni perkler alabileceğiniz mağza stageleri de güzel tasarlanmış, şans faktörü elbet de var ama oyun size birden çok yenileme şansı veriyor. Oyundaki en beğendiğim mekaniklerden bir tanesi de oyunu bildiğiniz kumara çeviren upgrade heykelleri. "%50 şansla canını ikiye katla, %50 şansla canını yarıya indir" gibi seçenekler suann heykeller var oyunda. Basit ama gerici bir risk - ödül sistemi oluşturuyor. Ya ilk stageden 3600 cana sahip bir yengeç olarak çıkıyorsunuz, ya da 25 cana düşüyorsunuz gibi düşünün.
Anlattıklarımın hepsi iyi hoş ama oyun bir süre sonra kendini çok tekrar etmeye başlıyor, bir rogue - lite için normal farkındayım ama oyunu farklı şekillerde oynamak için bir motivasyon kaynağınız olmuyor. Oyunda perma upgrade yok, açabileceğiniz sadece kostümler var. Build yapmak eğlenceli ama çeşitliliğini hızlı kaybediyor. Durum böyle olduğu için tek motivasyon kaynağınız oyunu daha yüksek zorluklarda bitirmek oluyor.
Özet geçmek gerekirse keyifli zaman geçirebileceğiniz, multiplayerı da iyi olan bir rogue - lite oyunu. Bir Dead Cells, Hades veya The Binding of Isaac kalitesi beklemeyin, ama gelecek güncellemelere de bakın belki ilginizi çekebilir.
I pretty much always prefer horizontal progression in rougelikes i.e. the binding of isaac, and this game is pretty much antithetical to that preference of mine. Pair that with some extremely standard shooting gameplay, some uninspired enemies, and ESPECIALLY uninspired bosses and you have an extremely boiler plate rougelike that you've seen most of after one run. Fine with friends but the same can be said of risk of rain 2 which beats this in my eyes for most aspects.