Wife’s Reaction:
“Gross.”
Planting the Seeds:
The Bad Seed is the first DLC for Dead Cells and it certainly feels like it. The biomes are a nice change from the core game but not the greatest and the boss fight is merely fine. I wonder how I’d feel about it if I was playing at release, though, since all of the additions it brought set the stage for greater things to come.
“Gross.”
Planting the Seeds:
The Bad Seed is the first DLC for Dead Cells and it certainly feels like it. The biomes are a nice change from the core game but not the greatest and the boss fight is merely fine. I wonder how I’d feel about it if I was playing at release, though, since all of the additions it brought set the stage for greater things to come.
Oyunun en sönük DLC'si olduğunu düşünüyorum, ilk haritası çok sıkıcı, verilen silahlar pek bir eğlencesiz, ikinci harita deseniz düşmanları sinir bozucu, zor değil, sinir bozucu. Bu DLC'nin bize sunduğu baş düşmansa o da ayrı bir sıkıcı ve bayık, korkak baş düşman türlerinden birisi, ve can sıkıcı bir korkak baş düşmanlığı yapıyor, sadece kostümleri güzeldi.
Oyuna yeni başladıysanız, diğer bölgeler zor geliyorsa bu DLC'nin bölgeleri çokça kolay, stresinizi azaltır, ikinci haritasına girişmeyin. Onun yerine surlara giderseniz ve devamında bir siyah köprü yaparsanız ilk kısımı hiç zorlanmadan geçersiniz.
DLC'ye dönersek fiyatı ucuz, verilebilir. Almazsanız hiç hiçbir şey kaybetmezsiniz, hatta mantar çocuk salağından kurtulmuş olursunuz. Sürekli aynı yerleri oynamaktan sıkıldıysanız da alın takılın biraz...
Oyuna yeni başladıysanız, diğer bölgeler zor geliyorsa bu DLC'nin bölgeleri çokça kolay, stresinizi azaltır, ikinci haritasına girişmeyin. Onun yerine surlara giderseniz ve devamında bir siyah köprü yaparsanız ilk kısımı hiç zorlanmadan geçersiniz.
DLC'ye dönersek fiyatı ucuz, verilebilir. Almazsanız hiç hiçbir şey kaybetmezsiniz, hatta mantar çocuk salağından kurtulmuş olursunuz. Sürekli aynı yerleri oynamaktan sıkıldıysanız da alın takılın biraz...