Hayatımın en güzel oyunu, çevrimiçi olarak tam 530 saatim var, bu oyunu neden bu kadar sevdim, bu kadar oynadım, çok düşündüm ve büyük ihtimalle bunun sebebi oynadığım ilk büyük oyunlardan olması, bilgisayarımı ilk aldığımda oynadığım ilk oyun Gta V idi ikinci oyun ise Witcher 3 oldu oymadım bitirdim bitirdikten sonra oyunu silemedim istemsizce hep tekrar tekrar oynadım en son martr ayında başlayıp mayısta bitirmiştim ve 80 saat sürmüştü, oyunu kaç defa bitirdim sayamadım.
OYNANIŞ
Öncelikle oyunun combat'ı kötü, çeşitlilik, yok tekrara düşüyor ve kütük bir oynanışı var, oynanış bu oyunun kesinlikle vurucu noktası değil.
ATMOSFER
Witcher 3 size atmosferin içinde olduğunuz kesinlikle hissettiriyor, Witcher olarak aldığınız kontratlar, sahip olduğunuz insanüstü Witcher güçleri, yerel halktan bazılarının sizden nefret etmesi size witcher olduğunuzu hissettiriyor, öte yandan dünyada yaşanan olaylar çok önceden yaşanan kürelerin birleşimi, canavarlar ile insanların aynı dünyada yaşamaya başlaması ve sonrasında oluşan tejlikeyi engellemek için kurulan Witcher okulları, öte yandan yaşanan siyasi olaylar, sivil katliamları, mutantların acımadan katledilmesi ve mutantların çoğunun gözden uzak yaşamı tercih etmesi, özetlemek gerekirse oyunun atmosferi sağlam.
GRAFİKLER
Çok söylenecek birşey yok oyunun grafikleri pek iyi sayılmaz.
KARAKTERLER
Öncelikle ana karakterden başlayalım, Geralt biraz duygusuz olsa da sevilesi bir karakter, Geralt'ın etkileyici bir sesi var, Geralt duygusuz dedim ama cirinin bahsedildiği sahnelerde biraz duygusallaşıyor gibi oluyor, dokunsan ağlayacak gibi oluyor ama yine de oyunda bu sahneler az o yüzden Geral duygusal bir karakter diyemeyeceğim. Yan karakterlere gelecek olursak çoğunun bir arka plan hikayesi var ve bu hikayelerde gayet kaliteli, klişe hikayeler değil ve çoğunun kendine özel yan görevleri var, bu yan görevler de ana hikaye görevlerine taş çıkartacak seviyede eğlenceli görevler.
BOSSLAR
Oyunu death march'da oyanmış birisi olarak oyundaki bossların bir olayı yok kolay bosslar ve kötüler.
DÜŞMANLAR
Düşmanların da bir olayı yok kısacası canavarlar ve insanlar var ama canavarlar çeşitlilik açısından başarılı sayılır.
YAN GÖREVLER
Yan görevleri, hikaye ile ilgili yan görevler, standart açık dünya yan görevleri, kontratlar ve hazine avları olarak 4'e ayırabiliriz.
HİKAYE İLGİLİ YAN GÖREVLER
Bu görevler Karakterler kısmında anlattığım gini gayet kaliteli eğlenceli görevler.
KLASİK AÇIK DÜNYA GÖREVLERİ
Bu görevler gayet başarılı merak uyandırıcı görevler lanet kaldırma, getir götür, insanlarla/canavarlarla savaşma, bazen de sadece diyalog içeren görevler.
KONTRATLAR
Öncelikle söylemeliyim ki bu görevler aşırı zevkli, bu görevleri ilan tahtalarından alıyoruz ve ilanı asan kişiyle honuşup pazarlık yapmak, canavarın nasıl bir canavar olduğunu öğrenip ona göre iksi, yağ hazırlamak, canavarın bulunduğu bölgeyi incelemek, izini sürmek ve en sonunda canavarı öldürmek o kadar güzel ki anlatılmaz yaşanır.
HAZİNE AVLARI
Hazine avlarını kendi içinde ikiye ayırabiliriz 1. Bazı canavarlar veya haydutlar tarafından korunan değerli eşyaları bulduğumuz görevler (bunlar çok fazla eğlenceli değil). 2. Witcher teçhizatları topladığımız görevler, bazı demirci ve zırhçılardan bu teçhizatların bulunduğu haritaları alıyoruz ve teçhizatlarn şemalarını topluyoruz uzun sürüp sıkabiliyor ama Witcher teçhizatları hem stat hem de görünüş olarak muazzam.
SENARYO
Senaryo RDR 2 kadar duygusal ve derin bir senaryo değil ama yine de çok kaliteli bir senaryo, oyun boyunca manevi kızımız olan Cirilla'yı aramakla uğraşıyoruz çok fazla koşuşturmaca oluyor ama oyun bu koşuşturmacalar ile sıkmıyor (Ubisoft gibi;) ve oyun sonu da gayet tatminkar bir son ama tabi oyunun birden fazla sonu var tatminkar dediğim son çoğunluk tarafından iyi son olarak kabul edilen son.