Shalashaska
2008
2000
2017
Otizm Nedir?
Otizm (veya otistik spektrum bozukluğu), nörolojik bir durumdur ve genellikle çocukluk döneminde başlar. Otizm, bireyin iletişim becerileri, sosyal etkileşim yetenekleri ve davranış kalıplarında belirgin farklılıklar gösterdiği bir spektrumda bulunan bir dizi durumu içerir. Her bireyin otizmi farklıdır ve belirtiler arasında büyük değişkenlikler olabilir.
Otizmin belirtileri genellikle üç temel alanda görülür:
Sosyal Etkileşim Zorlukları: Otistik bireyler genellikle duygusal ifadeleri anlama ve doğru bir şekilde yansıtma konusunda zorluklar yaşarlar. Göz teması kurmak, jestler ve vücut dilini anlamak gibi sosyal etkileşim becerileri de gelişim açısından sıkıntı yaratabilir.
İletişim Zorlukları: Otistik bireyler, dil ve iletişim becerilerinde zorluklar yaşayabilirler. Bazıları konuşmada gecikme gösterirken, bazıları ise konuşmayı tamamen geliştiremez. Tekrarlayıcı ve sınırlı sözcük dağarcığı veya konuşma kalıpları da görülebilir.
Tekrarlayıcı Davranış ve İlgiler: Otistik bireyler sıklıkla belirli konulara aşırı ilgi gösterebilir ve bu konularda derinlemesine bilgi sahibi olabilirler. Aynı zamanda tekrarlayıcı davranışlar da gösterebilirler; örneğin, nesneleri sıralamak, elleri sallamak veya belli bir rutini takip etmek gibi.
Otizmin nedeni kesin olarak bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel etmenlerin etkileşiminin rol oynadığı düşünülmektedir. Otizmin birçok farklı alt tipi bulunabilir ve her bir birey kendi özelliklerine sahiptir.
Erken teşhis ve erken müdahale, otizmli bireylerin gelişimini desteklemek açısından son derece önemlidir. Eğitim, terapi ve rehabilitasyon programları otistik bireylerin iletişim, sosyal beceriler ve bağımsızlık gibi alanlarda ilerlemelerini sağlayabilir.
Unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri, otizmli bireylerin farklılıklarının kabul edilmesi ve onların güçlü yönlerine odaklanılmasıdır. Otizm, sadece zorlukları değil, aynı zamanda farklı bakış açıları, yetenekler ve potansiyel getirebilen bir spektrumdur.
Otizm (veya otistik spektrum bozukluğu), nörolojik bir durumdur ve genellikle çocukluk döneminde başlar. Otizm, bireyin iletişim becerileri, sosyal etkileşim yetenekleri ve davranış kalıplarında belirgin farklılıklar gösterdiği bir spektrumda bulunan bir dizi durumu içerir. Her bireyin otizmi farklıdır ve belirtiler arasında büyük değişkenlikler olabilir.
Otizmin belirtileri genellikle üç temel alanda görülür:
Sosyal Etkileşim Zorlukları: Otistik bireyler genellikle duygusal ifadeleri anlama ve doğru bir şekilde yansıtma konusunda zorluklar yaşarlar. Göz teması kurmak, jestler ve vücut dilini anlamak gibi sosyal etkileşim becerileri de gelişim açısından sıkıntı yaratabilir.
İletişim Zorlukları: Otistik bireyler, dil ve iletişim becerilerinde zorluklar yaşayabilirler. Bazıları konuşmada gecikme gösterirken, bazıları ise konuşmayı tamamen geliştiremez. Tekrarlayıcı ve sınırlı sözcük dağarcığı veya konuşma kalıpları da görülebilir.
Tekrarlayıcı Davranış ve İlgiler: Otistik bireyler sıklıkla belirli konulara aşırı ilgi gösterebilir ve bu konularda derinlemesine bilgi sahibi olabilirler. Aynı zamanda tekrarlayıcı davranışlar da gösterebilirler; örneğin, nesneleri sıralamak, elleri sallamak veya belli bir rutini takip etmek gibi.
Otizmin nedeni kesin olarak bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel etmenlerin etkileşiminin rol oynadığı düşünülmektedir. Otizmin birçok farklı alt tipi bulunabilir ve her bir birey kendi özelliklerine sahiptir.
Erken teşhis ve erken müdahale, otizmli bireylerin gelişimini desteklemek açısından son derece önemlidir. Eğitim, terapi ve rehabilitasyon programları otistik bireylerin iletişim, sosyal beceriler ve bağımsızlık gibi alanlarda ilerlemelerini sağlayabilir.
Unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri, otizmli bireylerin farklılıklarının kabul edilmesi ve onların güçlü yönlerine odaklanılmasıdır. Otizm, sadece zorlukları değil, aynı zamanda farklı bakış açıları, yetenekler ve potansiyel getirebilen bir spektrumdur.
2021
TBD
1999
Hayatımda hiçbir zaman sınırlı içeriğe sahip bir oyunu bu kadar seveceğimi düşünmememe rağmen bu oyunu ilk gördüğüm andan itibaren beni çekeceğini sezmiştim. Keza ilk oynadığımda da sezgilerimin beni yanıltmadığını görmüş olmak ekstradan sevmeme sebep oldu. Git gudcuların "bossu kestiğimde tatmin oluyor, zevk alıyorum" gibi argümanlarının ve savunmalarının aynısını bu oyun için söyleyebilirim. Her kılıcı saplayışımda ayrı bir zevk aldım. Keşke 17.Colossi ben olsam
2000