1 bölüm bitince oyun bitse muhtemelen 3,5 puan felan verirdim ama sonrasında oyun uzuyor ama yeni içerik gelmiyor çok hızlı tekrara düşüyor ve bayıyor.

+ çok iyi müzikler
+ ilgimi çeken bir tema (vahşi batıda geçen meksikalı john wick)
+ eksileri olsada oynanışı fena değil

- sıkıcı ve gereksiz uzun diyaloglar bu nedenden dolayı hikayeyi çok siklemedim ama siklediğim kadarıyla da bok gibi bir final yaptı
- oynanışda kameranın tten vermesi ve bu yüzden düşmanları görememek ve jumpscare yiyerek ölmek. sonradan nasıl oynamak gerektiğine alışıyorsun.

ortalamadan bir tık az puan vercektim ama müzikleri çok iyi o yüzden 2,5 (ortalama) puan veriyorum

ortalamanın bir tık üstü olacak yani 3 puan iyi bir sonu olursa 3,5 puan verecektim ama oyunda içerik tükenmesine rağmen hikaye yeterli hızda ilerlemedi ki belli bir yerden sonra zaten craftlayacak birşey olmadığı için etraftaki lootları toplamayı bıraktım yani full ana görevden gittim. ama yine de son yapmamız gereken panoda asılı olan plan için yeterli 2 kişiyi bulamadım be birkaç şey daha eksikti. oyunda ölünce eski seçimlerinizi değişitirme seçeneği var geçmişte ekibe katamadığım micheal di sanırım ismi kişiyi ekibime katabilirdim ama yine de 1 kişi eksik olacaktık ve oliver plan yetersiz olduğu için yardıma gelmeyecekti yani 3 kişi olacaktık ve plan yine zortlyacaktı. belki oyunu 1 - 2 saat daha oynasam plandaki eksikleri tamamlayıp son vurgunu yapıp oyunu sonlandıracaktım, tatyana ya ne olduğunu felan öğrenecektim. ama bi baygınlık hissi geldi ve katlanamadım. o yüzden puanım ortalamanın bir tık altı 2 yani bir tık kötü felan fıstık llanı

yaklaşık 25 saatin sonunda (4 saat idle olabilir hatırlamıyorum) oyunu daha fazla oynamama ve bırakma kararı aldım. yoksa sinir krizi ve can sıkıntısından bayılacaktım. oyun öncellikle çok güzel başlayıp sonradan acayip tekrara biniyor. run da ilerleyebilmeniz için doğru itemlerı alıp doğru build ı yapmanız gerekiyor. bunun için ise mağazada spawnlancak itemler etraftan düşcek itemler ın istediğiniz iyi itemler olması gerekiyor bunun için şans faktörü devreye giriyor. oyunun sonlarına geldiğinizde bir run dan elde ettiğiniz dark quartz lar ile bir tane upgrade yapıyorsunuz ve o da hiç efektiv hissettirmiyor. hiç güçlenmiş hissetmiyorsunuz ve iş yine run içerisindeki şansınıza kalıyor.
neyse müziklere gelelim bok gibi. oyunun sanat tasarımı hiç fena değil iyi. bir de oyunun sonlarında karşılaştığınız sonradan base inize kalıcı olarak gelen bir oç npc var. repair upgrade sex felan diyor. 1500 dark quartz istiyor. zaten götümü siktirerek aldığım dark quartz larımı işe yarar diye ibneye verdim oç hiç fark edemeyeceğim oyun içerisinde sikko bir yerlerin tasarımını felan değiştirmiş. gameplay e etkisi olmayan tamamen visual bir değişiklik yaptı. ulan desene uyarsana hiç öyle anlaşılmıyor sanki yeni bir gameplay mekaniği felan açcak diye umarak vermiştşim ben ağğhhh. hay neyse sikicem sinir krizi geçiriyorum. halbuki oyun çok güzel başlamıştı 4 puan felan verebilirim diyordum. şu işe bak adeta TTEN SEX

This review contains spoilers

(yazdığım review da bile sıkıntı olunup silindi ne cenabet zamanıma denk geldi bu oyun amk)

oyunun son boss'unu götünüzü vermeden geçebilmek için ya can upgrade'i yapmış olmanız ya da can doldurma item'larınız olması lazım. ben de her ikisi de yoktu. can item'ları oyunun sonlarında çok daha az çıkmaya başlıyor. canınız bitince ölceğiniz zaman can itemını otomatik harcadığı için de bazen kullandığınızı fark etmiyorsunuz ve fark etmeden harcayıp boss için biriktirememiş oluyorsunuz. peki neden can upgrade'i yapmadın diye sorarsanız da oyunda can yenileme sistemi sayesinde genellikle canımı arttırma gereksinimi duymadım ta ki sam bossuna gelene kadar. sam bossunu yine o kadar çok zorlanmadan geçmiş de olsam son boss nami diğer armstrong senator beni evire çevire domalttı tten sikti. bossu geçmem tamı tamına 3 saatimi aldı. keşke upgrade'leri chapter'lar arası değil de istediğimiz zaman yapabiliyor olsaydık 3 saat de değil 30 dkde felan bossu geçmiş olurdum.

genel olarak oyunun aklımda kalan eksiler:
- kötü kamera açıları ve kamera takibi
- chapterlar arası upgrade zorunluluğu
- can upgrade'i veya itemları olmadan geçmesi çok ama çok zor bir boss
- 60 fps 1080p zorunluluğu (belli bir süre sonra duruma alışıyorsunuz garipsemiyorsunuz ki bunun yaşanmasını hiç beklemiyordum çok tuhaf)
- silahları değiştirmek için oyunu duraklatan ve bu sayede akışın içine eden bir menüyü açmanız lazım ordan silahlarınızı değiştiriyorsunuz. bu menüyü açmak için de düşmanlardan biraz uzaklaşmanız combatdan hafif çıkmanız gerekiyor. bu sıkıntı değil de her seferinde akışı bozup oyunu duraklatan bir menüyü açmak gerektiği için yeterince silah değiştirmiyor ve silahları kombinlemiyorsunuz. bu durumda da skill yeterliliği de bir tık az kalıyor.
- bok gibi bir blok sistemi (alışıyorsunuz ama neden w + sol click'e aynı anda basarak bloklama yaparsın ki. üstüne bir de yüzün düşmana dönük olması gerekiyor kameranın allanı şaştığı kısımlarda bunu da yapmak zor olabiliyor.

artılara gelirsek:
+ epik mi epik müzikler
+ epik mi epik sinematikler
+ taş gibi oynanış
+ taş gibi animasyonlar
+ taş gibi seslendirme ve ses efektleri
+ daşşaklı bosslar ve finisher sinematikleri (her boss öldürdüğünde bossun silahı düşmesi)
+ linear olduğu için midir nedir oyun yağ gibi aktı (optimizasyon anlamında demiyorum)

çoğunluk aksine ben mw3 ü mw2 den daha iyi buluyorum.
3. dünya savaşı, daha iyi bir kötü karakter, daha epik bir son

co op oynadım (co op olmasa kesinlikle 2,5 luk bir oyundu)

bu oyunu ilk günden oynayabilmek için steam hesabı açmıştım (öncesinde kardeşimin steam hesabında veya epic games'in beleş verdiği oyunları oynuyordum. daha öncesinde de çocukken orda burda oynama şansı bulduğum genellikle korsan oyunları oynuyordum.) yani bu oyun benim 2. gamer baharımı başlatmıştır. tabi verdiğim puanın bunla bir alakası yok. oyunu o zaman oynadığımda çok güzel gelmişti şimdiki gamer halim o zaman ki ilk versiyonunu oynasa 2 puan felan verirdi.

sadece endgame'den dolayı 3,5 veriyorum endgame daşşaklı birşey olsa 4,5 bile alabilirdi

şuan oynasam felan 3 veya daha altını veririm muhtemelen

eğer boss fight'ları daha iyi olsaydı, oynanış biraz tık daha dengeli olsaydı (şu ağır patlayan oku atıp durdum çok op'ydi) ve klavye kontrolleri biraz daha iyi olsaydı 5 puan alırdı. iki yön tuşuna aynı anda basıp sonrasında birinden elimi çektiğimde direk algılamıyordu dash felan atarken bir de bash atarken kendimi yönlendirmek veya projectile'ı yönlendirmek acayip kanser ediyordu yön tuşlarıyla. gamepadle denemedim ama muhtemelen çok daha iyidir gamepadle oynayın

oyunun yaklaşık ilk 5 saatinde oyun günümüz için çok güzel bir büyü yaratıyor. oyunu o 5 saat içinde oynarken bölüm bölüm ilerliyorsunuz mekanikleri öğreniyorsunuz gizliliğe kafar yoruyor gadget'larınızı kullanıyorsunuz. ama işte o yaklaşık 5 saat süren oyunun büyüsü bittiğinde eğer oyunun hikayesine dahil olursanız oyunun içine kendinizi kaptırırsanız oyun muhtemelen hala çok zevkli bir şekilde akar. ama işte ben görev seçme ekranında (dünya mapi üzereinde noktalar var herbir nokta bir görev noktası) ana görevlerin hangisi olduğunu anlamadığım için full yan görev ilerlemiştim. ana görevlerin ne olduğunu anlayınca hikayeyi ilerletmeye başladım ama bu sefer de hikaye esnasında yaşanan bütün combat benim öncesinde deneyimlediğim combat'la aynı olduğu için acayip tekara düşme durumu yaşadım. ana hikayeden birkaç görev yapmaya kendimi zorladım ama işte muhtemel zevkli olacak hikayenin daha bi derinleşicek ilerleyecek kısımlarına gelemeden daha fazla dayanamayıp saldım. tabi hikaye hiçbir zaman güzelleşmiyor olabilir veya bölüm dizaynı ortam felan değişip oynanışı çeşitlenmiyor da olabilir ama bunlardan biri en azından yaşanıyordur diye tahmin ediyorum. ama işte ben bu değişimi göremeden oyunu terk ettim. bir de oyunun zorluğu normalin bir üstünde oynadım + full stealth hiç fark edilmeden bitirmeye çalıştım bu nedenden dolayı aynı bölümleri tekrar tekrar oynamak durumunda kaldımki yan görevlerin çoğunda save sistemi de yok direk bölümün başında birtek checkpoint oluyor. kısacası ben oyun zevkimi bozarak oyunu kendim için sıkıcı hale getirmiş oldum.