2 yıl sonra kendimi buraya bir şeyler eklemeye hazır hissediyorum. Flower, Sun, and Rain hayatımda tüketme şerefine ulaşmış olduğum en iyi medya ürünü. Flower, Sun, and Rain'den önce üst düzey hikaye olarak gördüğüm çok fazla medya ürününe denk geldim aklıma gelen en net örneklerinden biri ''Azazil''in ''Deicide''ı ve üzerine düşündükten sonra aslında bu iki hikayeyi de benzer sebepler yüzünden sevdiğimi fark etsem de bu vn oynadığım en iyi oyun olarak olarak gördüğüm şeyi kolayca geçebildi. Çünkü bu eli sikinde ergenler için yaratılmış porno oyunu bana hem hayatımda gördüğüm en iyi kurgulanmış gizem öyküsünü, hem yüksek derecede ilgili olduğum felsefe alanında alışılmışın dışında mantıksal bakış açıları, hem de hayatımın en sebep ve gelecek bunalımlarını yaşadığım dönemde 'neden?' soruma bir yanıt sundu. Flower, Sun, and Rain iğrenç, yorucu, gereksiz hissettirebilecek ve yer yer 'neden bunu okuyorum ki?' demenize yol açacak kadar abes bir anlatıyla bunları sunan ama bütün bu hafif negatif nüanslarına rağmen her detayı üzerinde düşünülmüş tek bir cümlesi dahi boşuna eklenmemiş olan bir eser.
Bu incelemenin bu aşamasından sonrası oyun hakkında hafif spoilerlı örnekler içermesine rağmen oyunun plotu konusunda hiçbir şeyden bahsetmeyecektir.

Kolay kolay hiçbir hikaye size aynı olayı defalarca herkesin persfektifinden sunarken bunu hala canlı ve heyecanlı tutmayı başaramaz. kolay kolay hiçbir hikaye bir köylünün sert ve gerçekçi intihar psikolojisinin birinin ardından size basit bir slice of life hikayesi sunup bundan şikayet etmemenizi sağlayamaz. FSR kesinlikle her chapteri birbirinden farklı birer türde olan ve bunların birleşiminin kesinlikle garip durmamasını sağlayan bir hikaye. Vn'in her chapteri aynı olayı farklı şekillerde gördüğünüz ve sanki farklı kişilerinden elinden çıkmış gibi hissettiren bakış açıları ve buna rağmen 'Yine mi aynı şey' demek yerine bu yeni bakış açısının size sunduğu şeyler merak duygunuzu daha da körüklüyor.

Az önce yukarıda övdüğüm pacing konusundaki başarılarının yanında FSR yaratılmış belki en iyisi değil ama en iyi gizem öykülerinden biri. Standart gizem öyküleri ya çok fazla Red Herring vererek sizi şok değeri ile 'Bakın ben tahmin edemeyeceğiniz bir şey sundum' diyerek aptal yerine koymayı tercih eder ya da size çözülmesi basit bir senaryoyu karmaşık bir şekilde verip zeki hissettirip tatmin etmeye çalışır. FSR bunların tamamının aksine size başından beri apaçık ortada bir gizem sunuyor. Oyunun ikinci chapterından aslında her şeyin cevabı ortada sadece o an olan bilginiz bunları bu şekilde yorumlamaya müsait olmadığından farkına varmak için ya üzerine fazla düşünmeniz ya da ilerlendikçe ortaya çıkan şeyleri de hesaba katarak farkında varmanız gerekiyor. 2. chapterdan itibaren olayları üzerine yeterince düşünerek anlayabilirsiniz, red herringler evet bulunuyor ama hiçbiri tamamen kafanız dağılsın diye değil aksine protagonist ne kadar biliyorsa onun kadar bilin ve onun gibi düşünüp onun ulaşamadığına ulaşın diye oradalar. Bu hikaye sizi salak yerine koymuyor aksine sizin dikkatinizi toplamanızı ve üzerine düşünmenizi istiyor. Oyunu bitirdikten sonra açıp herhangi bir chaptera bakarsanız yahut oynarken geriye dönük düşünürseniz aslında her şeyin ne kadar apaçık anlatıldığının farkına varacaksınız ve bence bu iyi bir yazarlığın en büyük yapıtaşlarından biri; okuyucuyu düşünmeye iten başından sonuna kadar her aşaması planlanarak yazılmış olan bir hikaye Flower, Sun, and Rain.

Ama tabii ki bu oyun gizemden ibaret değil. FSR sert, rahatsız edici, gösterdiği şeyleri sakınmayan ve bu konuda fazla da tepki gören bir hikaye. Evet bir karakterin futbol topu ile 200 kişiyi içinde barındıran bir uçağı patlatmasını görmek çoğu kişinin tercih edilecek bir manzara değil ama travmalar sert şeyler ve FSR sizi o karakterin hissetirdiklerini sunarken rahatsız olmanızı umursamıyor. A kişisi Kosuke Kurumizawa diyebilirsin ama A kişisinin o saçı nasıl yediğine giden yolda aklından geçen her düşünceyi birebir görmen normalde umursamayacağın bir faktörle empati kurmana, onu anlamana yol açıyor ve bu sert acımasız sahneler bunları kuvvetlendirmek için oradalar. Bu yolda elinizden tutmuyor aksine sürekli sizi döverek bir şeyleri kanıksamanızı sağlıyor. Ve yine az önce övdüğüm etmenler yüzünden bu hikayedeki her karakterin inanılmaz dolu ve iyi yazılmış olduğuna inanıyorum.

Bütün bunlara rağmen oyun benim yorumuma göre yazarın self inserti olan bir karakterle de sürekli yanınızda bulunup olaylara farklı şekillerde yaklaşmanızı sağlıyor ve bunu çoğu self insertin aksine size sadece bir seçenek olarak sunuyor kendisini umursamadan da bu hikayeyi deneyim edebilirsiniz ama yazarı gerçekten anlamak istersiniz o hep orada ve siz yani protagonistler yani okuyucunun sense'i ile sürekli konuşuyor.

Hikayesi ve sunuşunun yanı sıra Flower, Sun, and Rain felsefeye olan ilgimi de tekrar diriltti, oyunu daha bitirmediğim sırada dahi Franz Kafka'nın işlerini pdf olarak indirip uzunca okudum. Çünkü FSR sadece basit bir hikaye değil aynı zamanda yazarının dünya görüşünün, hayat amacının ve tüm birikiminin kağıda dökülmüş hali ki oyunun aslında yapımcısı Goichi Suda'nın çalıştığı firmada oyunlara senaryo yazan basit biriyken ilk oyunu Fire Pro Wrestling Special'ı 10 yılda gelişen dünya görüşüne göre baştan yaratıp bu hale getirmesi de bunun kanıtı.

Lütfen Kürdistan Kartalı Yado'yu okuyun.

ve lütfen oyunu bitirseniz sonu hakkında yazılmış teorilere bakın. Hayır Flower, Sun, and Rain bazı salak eserler gibi üzerine sonsuz teori üretip anlamanız gereken bir şey değil aksine apaçık ortada bir sonu olmasına rağmen oyunun hayranlarının meta naratifi hakkındaki fikirlerinin ufkunuzu açacağına inanıyorum.

Flower, Sun, and Rain hayatımı öyle ya da böyle değiştirdi ve inanıyorum ki sonsuza kadar bende ayrı yeri olan o hikaye olarak kalacak. Oyunun ne üzerine olduğu konusunda tek bir cümle etmeden yazdığım bu yazıyı oyunun aslında anlatmak istediği şeyi yazarak bitirmek istiyorum:

"Pay me my 50.000 yen."

Can anyone explain the psychology of me getting turned on by Roland SC-88Pro Sound Canvas?
I literally don’t know how to get help at this point. I’m being serious. Please listen. I’m so horny. I’m so fucking unspeakably aroused. I just saw a Grimoire of Alice arrange on Youtube of some abandoned Japanese site and holy fuck. Imagine how crispy sounding it is. It’s so ugly and grey. Imagine the Edirol SD-90 . The bleakness. The broken glass and synthesizer. Imagine Lee Jackson and Bobby Prince with a Rise of the Triad hoodie beating the FUCK out of you in a dilapidated building in Kirkland. I’m literally sweating. The sad thing is, you people think I’m joking. I’d probably beg said musician to bash me in the skull with the sound canvas. Roland SC-88Pro Sound Canvas is so damn sexy.

Be The Turk The Japanese think you are

Bu nacizane oyunun baş kötüsü olan Charlie Jolson aslında Türk'tür. Oyun Charlie (Süleyman) Jolson (Soylu) ve arkadaşlarının Türkiyeyi böldükleri yetmiyormuş gibi Uyuşturucuyla yakalanıp polisi tehdit eden yeğeni Sadık ''Eyebrows'' Yıldırım, Çocuklu kadını darp ettikten sonra ifade vermeye gittiği karakolda kapıda karşılanan Yasemin, Suriye'de kesik baş ile fotograf çektiren Emrah (Jolson) Çelik (Jake) ile İngilteredeki Kürtleri de birbirine kırdırarak bütün ülkeyi kendi emellerine hizmet edecek şekilde biçimlendirmeyi amaçlamışlardır.

Ben bu Narahara hirbosunu sevmiyorum. Bu herif bir dönem Hanachirasu ve Muramasa'yı yazarak "yarro anime samuray visual novelları" diye bir janra yarattı. Niyeyse yere göğe sığdıramıyorlar herifi, bence yaptığı her iş bok ötesi, o sebeple bunun için heyecanlı değilim hiç.

don't ever buy adıyaman tütünü from a kızılay çadırı man. if the guard pulsating its stinger don't never go to the kızılay çadırı man i went up there at 11 o'clock last night, tried to get me some tobacco well i smoked that shit, woke up then boom im in fucking denizli giant cock statue. explain bro i got to go look for this cat bro

Deadpool burada evet şimdi mikrofonda
Kopmalık bir bomba var şu an arka fonda
Kaptanınız konuşuyor yelkenler fora
Tehlikeye bodoslama girelim eller havaya

İnan her şey yolunda rahatım hatsafa
Problemi ciddiye alamaz benim kaskafam
Yetenek espiriyle buluşunca tastamam
Hanginiz kendini benimle kıyaslar anlamam

Çift kişilikli biriyim deli miyim neyim?
Gülmeyi pek severim eşşek şakaları hobim
Geveze modu beynim kızlara yakın ilgim
Dikkatimi dağıtan tombul iki cisim

Ben de böyle biriyim olduğum gibi kabullenin
Kabullenmesseniz büyük yıkılırım söyleyeyim
Üzüntüden boğulurum kendime headshot çekebilirim
Tek umursadığım kostümüm pek maliyetliyim

Hey burada Deadpool
Akışına bırak rahat ol
Bakışıma bak hasta ol
Razı ol
Bana bana bana bana sen

İnce belli fıstık
Sana gelsin ıslık
Bak burada yastık
Gel bana bana bana bana

ben olsam yumurtayı masayla seviştirip adını da wonderful everyday koyardım abi yine de güzel olmuş

ejderha sürüyon dediler akp seçim arabası çıktı

BORN TO CAMP
IMMOLATOR IS BEHIND ME
ニガーKILL THEM ALL Mosin-Nagant M1891
I am cowboy man
410,757,864,530 DEAD HORSES

Kuvâ-yi Milliye'den gelip atlarıma el koymaya çalıştılar ikisini de vurup dağa kaçtım yakalandığımda idam edilmeden önce beni atlarımla birlikte gömmelerini istedim

muğla daha aksiyonlu 07 hırbosu seni

söğütlüçeşmede inecek var