Vayy bee. Yıllar sonra nostalji. Max payne en azından 2. oyun benim için hep ayrı bir yere sahipti. Çocukken korkarak oynar büyüdükçe bitire bitire zevkten dört köşe olurdum. Ama bir sorun vardı. Bu oyunun bir öncesi vardı. Bir ilk oyun. Ama ne yazık ki neden insanlar tarafından bu kadar tutulmadığını da anladım bu ilk oyunun. Öncelikle ana menu ekranında altf4 atarak çıkamama çok büyük bir eksiklik. Oyunun bazı yerleri sinir krizi. Bu bazen o bölümden veya autosave olmaması dolayısıyla yaşanabiliyor. Çok büyük bir eksik. Windows tuşunu bile tanımıyor oyun. 2. olarak hikaye anlaşılmaz. Oyunun sonuna kadar geldim ve anladığım şey. Oyunun girişinde karımız ve çocuğumuz öldürülüyor sonra bizde ailemizi öldürenlerin peşine düşüyoruz sonra arkadaşımız falan vuruluyor suç bizim üstümüze atılıyor ve sıra sıra ilginç tipleri öldürmeye gidiyoruz. Satanistinden uyuşturucu yapanına çok ilginç kişilerle boss savaşı vari savaşlar veriyoruz. Sorun şu ki oyunun ortasındaki bütün o karakterlerin ana kötüyle bir bağlantısı var ama o raddeye kadar sadece o karakterler işlendiği için asıl ana kötü iyi işlenememiş. Oyunun sonlarına doğru öğreniyorsunuz hatta. Bu yüzden de empati kurmanız zorlaşıyor.
Oyunda etkileşime giremediğiniz neredeyse hiç bir şey yok bu konuda tebrik etmek lazım. Öte yandan
Olum şu oyuna niye altyazı getirmediniz la. İnsan ayarların birine subtitles die koyar mq. Hayır normal zamanda seslendirme çok iyi ama bazen max in oyun içi konuşmaları geçiyor ve etraf ve ambiyans ses efektleri ana sesi kısıyor ve anlaşılmaz hale getiriyor. Bu biraz üzdü.
Oynanış tabii ki onca yıl sonra eski geliyor. Hele mouse kayganlığı inanılmaz fazla. Yine de pompalı gibi silahlarla düşmanların size tepki vermesi etten duvarları vuruyormuşsunuz hissiyatı vermiyor. İkinci oyunda benim en sevdiğim silah çift tabanca bu oyunda nerflenmiş ne yazıkki. İkinci oyunda buffllamışlar. İkinci oyunun o karanlık tonu çok yok. Hatta bazı yerlerde baya geyik bir oyun. Diyaloglar olsun oyun içi konuşmalar olsun. İkinci oyunun da geyik olduğu yerler vardı ama azınlıktaydı. Burada oyunun çoğunluğunda. Bi de sam lake abim abi o gülümsemeyle kendini karaktere niye geçirdin öyle. Max payne ilk oyunda bildiğin robloks karakterine benziyomuş la. Onun dışında çok şükür oyun sektörü iyiki autosave diye bir şey bulmuş. Az kafa yedirtmedi bazı yerlerde. Bu arada oyun az kriptikte sayılmaz. Bazı yerlerde cidden nasıl yapıcam buraları diyip youtube a yazabiliyorsunuz. Yani noir temasını seviyorsanız ve polisiye tps shooter seviyorsanız. Yani bütün bunları seviyorsanız bile bakmayın. Ama üçlemeye girmek için istiyorsanız. O zaman oynanması düşünülebilir. Bi de abi o rüya kısımları ne öyle tam kafayı yemelik. Lan düzgünce merdivenden inme animasyonu kasmamışsınız karakterin zaten atletik hiç bir özelliği yok. Yani baba niye öyle bir şey koyarsınız oyuna. Neyse içime döktüğüme göree. Dediğim gibi ikinci oyun benim için daha iyi bir oyun bir çok yönden. Ve bu puanın tam oyunun hakederi olduğunu düşünüyorum. O da max payne karakterinin build up yapılması sebebiyle. Max payne bu ab ölüsü bile 3 puan alır benden.

Kim olduğumu bilmiyorum, olayım ne bilmiyorum tek bildiğim şeytanları öldürmek. Şaka maka oynadığım en güzel ses dizaynına, müziklerine sahip oyunlardan biri. Cyberpunk tan sonra tabii benim için. Grafikler ara sahneler mükemmel. Oyunun kombatı oynarken abi ben god of war oynuyorum herhalde çok iyi dedirtti. FPS arcade shooter ın gelebileceği en son nokta doom dur. Havalımı havalı hiç konuşmayan sadece şeytan öldürmek isteyen bir ana karakter ve öldürebileceğiniz binlerce şeytan. Hikayeyi tam anlamadım ama ana kısmı anladım gibi sayılır. Onun dışında ne diyebilirimki 5/5

Aganızla oynayabileceğiniz en keyifli oyun la. Bir kardeşiniz varsa veya uğruna ölürüm dediğiniz bronuz kesinlikle birlikte oynayın. Joseph Farris bu 2 kişilik oyunları yapmayı bilio. Hikaye de işte iki arkadaşın kaçmasını konu ediniyor. Hikaye pek özel olmayabilir ama oynanışı mekanikleri görselliği müzikleri falan harikulade. Tam agayla oynamalık...

Papers please şüphesiz kendine has özel bir indie oyun. Bi kere bir kontrol noktasında pasaport kontrol etmek herhalde kimsenin aklına gelmezdi. Bu benim oyunu 4 veya 5. Kez oynayışım. Hemen hemen bütün sonları biliyorum. Ama ilginç bir şekilde oyuna sanırım yeni sonlar ve diyaloglar eklenmiş. Ben 2018 2020 arasında oynadığımda bunlar yoktu. Yapımcının oyununa sadık kalıp desteklemeye devam etmesine saygı duydum. Oyun hakkında tek kötü şey hikayenin ilerleyişinin yavaş açılması ve aksiyon anlarının oyunun sonlarına doğru artması. Bazı bölümler bir aksiyon yaşandıktan 2 veya 3 gün sonra bile boş bir gün geçirebiliyorsunuz. Onun dışında oyunda bir hikaye var ama daha çok lore içine saklanmış. İşte ezic grubu ve arstostka ülkesinin kendi içindeki çekişmesi falan. Neyse demem o ki oyun kendine has ve çok zevkli. Dikkatinizin tümünü vermeniz gereken tatlı bir indie oyun. Bilmem kaç kez oynamama her şeyi bilmeme rağmen bu puanı veriyorum. Lucas Pope a saygılar.

Lan olm diyorum bu oyun max payne e nie bu kadar benzio la remedy yapmış ya la. Oyunu bitirdikten sonra credits akarken duygusuz yüzüme tebessüm konduran tek olay buydu. Dürüst olucam. Remaster grafikler iyi hoşta herhangi yeni çıkan bir oyunun medium ayarı falan olacak şeklinde. Grafiklerle bir sıkıntım yok ama gpumu 75 tgp şeklinde çalıştırıp fanımın içinden geçiyorsan bari remaster ın hakkını vermeni isterim. 2021 remaster ı demek sadece oyunu 1080 p ye upscale edip hafif renklerle oynamaksa bu bir remaster değil anniversary edition gibi küçük bir update olmalıydı. Kombat sıkıcı silahlar çok az ve olanıda kendi içinde değişmiyor sadece range i ve vuruş hasarı artıyor. İlginç bir konsepti var ama hikaye anlatımı ve görevler bok gibi. Görevler zaten şurdan şuraya git oraya gidene kadar da şu canavarları yen tarzı. Lineer bir yapıda olması sıkıntı değil de düşman karakterlerde hep tekrar ediyor. Saysam 5 i geçmez o kadar yani. Daha komiği oyunda sadece 2 tür boss var. Birisi traktörler sadece 2 dakka ışık tutup öldürüosun diğeri de oyun içi insan tarzı bosslar ki 2 tane falan var sanırım. Onlarda aynı ışık tut silahla vur. Şimdi ara sahneleri hoş yapmışlar ama hikayeyi anlatmak konusunda az ve kısalar. Hikaye anlaşılmayacak kadar zor değil metaforlar falan bilinmeyecek gibi değil ama oyunun sonunda elinizde sadece bir çorba kalıyor. Daha ne diyebilirim ki? Öncelikle her adım başı alan ın yazdığı kağıtları oyun içine yedirmek hangi arkadaşın işiydi çok merak ediyorum. Ara sahneden kaçmak için bunu yaptılarsa tam bir hayal kırıklığı. Oyunun başında toplasan 3 tanesine max bakmışımdır sonra saldım. Aynı şekilde televizyonlardaki alan ın gerçekliği falan sorgulaması. Hayırdır abi televizyon izlemeyemi geldik buraya? Madem derdin bunu anlatmak al ful ekrana da büyük ekranda ara sahne olarak izleyelim. Her şeye rağmen bir cevher var burda. En azından konsept ve hikaye bakımından. İkinci oyun çıktığında bakmak için hemen girişip bitirdim 6 chapter zaten zorlasanız 2 günde çok uzun olmayan aralıklarla bitirirsiniz.

Bitirebildiğime bile zor inandığım bir oyun. Sırf ana görevlerin bile minimum 40 saat olduğunu gördüğüm anda anlamalıydım. Her şeye rağmen hakkını vermek isterim ki bu oyun türünün en iyisi sanırım. Gerçekçilik konusunda cidden bir baş belası. İlk başta okey olmama rağmen beni bile delirtip mod yüklememi sağlattı. Onlarda sınırsız kaynak taşıma ve sınırsız save edebilme. Normal oyunlardaki gibi. Oyunun eksilerinden başlamak gerekirse. Oynanış yani kombat bir rezalet. Tek kişilik düellolar için tasarlanmış bu sistem çok gruplar ile karşılaştığınızda tam bir çöpe dönüyor. Yan görevler sizden full zaman çalmaya çalışan iğrenç görevler. Bazıları cidden kaliteli olabiliyor ama bir yerden sonra oyuna kendinizi ne kadar fazla kaptırsanız da bırakıyorsunuz. Ana hikaye de öyle abi sir radzig ile baba oğul ilişkisi oldu da bittiye getiriyorlar falan, oyunun yarısında ana hikayeye yardımı bile dokunmayacak karakterlerle zaman geçiriyorsunuz. O da yetmezmiş gibi ana görevde yaptığınız şeylerde çoğunlukla yan görevde göreceğiniz tarzdan. Abi kusura bakmayın ama ac ler bile daha eğlenceli kalıor bu yan görev kısımlarında. Ondan sonracığıma ana görevler dışı ara sahne neredeyse hiç yok ve işte o kadar. Artıları da grafikleri ve teması derim sanırım. Şöyle 20 saatlik bir oyun olsaymış ve elindekini uzatmasaymış gerçekten buradan bir cevher çıkabilirmiş. Şimdilik türü seveninin bakabileceği ortalama bir oyun.

2018

Oyundaki diğer silahlar kalkan kadar işlevli değil ve diğer silahlarla oynamak canınızı çok daha fazla götürdüğünden oynamak istemiyorsunuz. Çünkü kalkanla daha fazla yol kat ediyorsunuz ve canınızı muhafaza ediyorsunuz. Fakat kalkan hem uzak mesafe hem yakın mesafe olarak kullanılabiliyor. Öte yandan düşman, boss tasarımları mekan tasarımları ve tanrı tasarımları bir yerden sonra tekrar ediyor. Oyunun süresini uzatmak için en azından bunları arttırabilirlermiş. Kombat güzel ve eğlenceli izometrik hack and slash oynamak isteyenler memnun kalacaktır. Hikaye beklentiniz olmasın o yönden hüsrana uğratabilir fakat tanrıların kendi codexleri var eğer mitoloji ilginizi çekiyorsa bakarsınız.

Dünyanın en iyi oyunu. İnkar eden the last of us oyuncusudur.

Oyunu completed denecek kadar oynadığım için artık bir puan verebilirim sanırım. Yani oyunda fast travel falan açtım çöllü diyara neyin gittim e pc de hala da yüklü arada giriom. Best chill game ever ab. Müzikler güzel grafikler tatlı oynanış güzel gelişim hissiyatı tatlı. Boş zamanında gir oyna la. Sonuna kadar gidecem bi gün tabi bir sonu varsa. Ha modları falan çok iyi bu oyunun kesinlikle modlu oynayın derim. Ondan sonracığımaaa hikaye de ilerlemek biraz sıkıntılı ama zaten hikaye pekte var sayılmaz olay karakterlerde.

Abi inanamıyorum Ubisoft yapmış la harbiden yapmış la. Ulan adamların ac sini oynadım far cry larını oynadım. Olum cidden uğraşmışsınız la. Ulan ubisoft legion la nie bozdun la. Neyse abi hemen konuya girelim. Karakterler ortalamanın üstü. Hiç bir karakter über süper yazıldı diyemem. Hatta bunlara karakterde denmez. Daha çok stereotype şeklinde hazırlanmışlar. İlk başta bu kadar uzun bir oyun için karakterlerin çok detaylı yazılmaması üzebilir ama zamanla oyun sizi o uzun oynanış süresiyle sizi alıştırıyor, ısınıyorsunuz karakterlere. Hem karakter gelişimi hiçte yok diyemeyiz. Grafikler yer yer çok güzel bazense gta 4 kadar kahverengi filtreli gözüktü gözüme. Ama bu çok nadir yaşandı. Ara sahneler ara sahnelerdeki mimikler ve hikaye işlenişi çok güzel. Ana görevlerin uzunluğu ve bir sürü oynayışı destekleyişi ve görev içinde yapabilecekleriniz sınırsız. Araba sürüşü arcade bir biçimde ama kesinlikle rahatsız etmiyor. Hatta her araba bir diğerinden farklı hissettiriyor desem yeridir. Oyun kesinlikle bazı yerlerde kafanızı kullanmanızı istiyor. Bir bölgeye girerken oraya agresif mi yoksa sessiz bir ninja gibi mi hatta hiç girmeden uzaktan milleti hackleye hackleye gidip gitmeyeceğiniz tamamen sizin elinizde. Dlc ler falan da aşırı güzel olmuş tatmin ettiler hikayeleri görev içinde oynanışları olsun. Çoğu görevde bir sürü farklı mekaniği kullanıyorsunuz ve bu çok tatmin edici. İnsanların bu oyunu bu kadar underrated olarak görmesi beni üzdü. Oyunun sonu biraz bayık ama kabul edilebilir. Onun dışında ne diyebilirimki. Benim için başyapıt gibi bir oyundu. Keyifle saatler geçirdim. Ubisoft beni ilk defa şaşırttı.

Şu an oyunu bitirmenin heyecanıyla yazıyorum ve kafam kafama sığmıyor çok garip duygular içindeyim ama düşüncelerimi hemencecik aktarmam lazım. Mafia 2 hayranı ve aşığı olarak 2. oyunu sanırım 3 veya 4 kez bitirmişimdir, inanın hatırlamıyorum. Mafia 1 onun bilmem kaç katı. En azından hikaye kompaktlığı adına 1. oyun oynadığım en iyi tps hikaye tabanlı oyundu şimdiye kadarki. Ki Tommy nin un bir taksi sürücüsünden, bir karısı ve kızı olmasından zaten vitodan daha akılda kalıcı ve empati yapılabilir bir karakter olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tommy karakter olarak daha olgun daha tasarım olarak yakışıklı ve kısa zamanda nasıl bir taksi sürücüsünden bir mafya çalışanına ordan da çalıştığı don a nasıl ihanet edilişini izliyoruz. Yani vito gibi neymiş işte hırsızlık yapıp birden kendini sicilya savaşında bulmakmış karı kızlarmış falan yok. İkinci oyun daha geyik kalıyor bu oyunun yanında. Ki oyunun sonu. İkinci oyunu ilk oynadığım zaman anlamamıştım ama tommy nin ölümü? Beni aşırı duygulandırdı. Ama şunu söylemem lazım tommy adına o kadar mutluyum ki. En azından uzun bir ömür yaşayıp ailesinin hayatını kurtardı. Oyunun sorunu aslında ne yazık ki şu. Salieri den uyuşturucu kaçırmak zorunda kaldıktan sonra birden tommy nin yan çizmesi aklıma yatmadı, sanki oyunu erkenden bitirmek için yapılmış bir adım gibi geldi. Sebebi ise oyun boyu Tommy öyle şeylerden kurtuluyorki uyuşturucudan dolayı hapse girmesinden dolayı korkması falan biraz saçmaydı. Artık salieri de şehri kendi başına yönettiğini sayarsak en fazla 1, 2 yıl yatardı. Tabii ki biliyorum bu hayattan çıkmak istedi salierinin değiştiğini biliyordu ama bunu önce salieriden izin alarak çıkmak istediğini belirterek yapabilirdi. Sonra Salieri buna çok sinirlenir ve reddederdi belki de ailesi ve tom için küçük bir sürpriz hazırlardı. Oyunu salierinin örneğin tommy nin kızını öldürmesi gibi bir olayla kapatsalar çok daha trajik çok daha anlamlı olurdu gibi hissediyorum. Uyuşturucunun bahane edilmesini sevmedim daha yoğun bir sebep konulabilirmiş. Paulie nin ölmesine şaşırmadım açıkçası. Çok klişe mi denir bilmiyorum ama o yönde hiç bir şey görmememize rağmen Paulie nin ölmesi çok belliydi. Keşke Paulie de ağırlığı olan bir karakter olsaydı da ölümü bize çok trajik gelseydi. Örneğin hasta annesini kurtarmak için yapsaydı bu banka soygununu. Sadece para adına ölünce hayalleri olduğu için ölünce pek bağlanamıyorsunuz. Öte yandan Sam. Samden kesinlikle böyle bir sosyopat çıkacağını beklememiştim. Meğerse oyunun başından beri arkamızdan kuyu kazıyormuş. Bütün o arkadaşlık ayarları falan. Sam tabii ki de Pauliye göre daha ağır bir karakter. Bu yüzden aslında Sam ve Pauli nin yer değişmesi daha mantıklı olurmuş. Sam çünkü hem ağır başlı hemde sosyopat birisi olmak için Paulie daha uygun. Ki bazı sahnelerde o da var. Paulienin birden gülerken örneğin ralph e senle biz aynı değiliz demesi. Bazı yerlerde o manyaklığı verdi bana. Bu biraz üzdü. Onun dışında oyun sonunda Salieri nin halini görmek isterdim. Tommy ne de olsa onun sağ kolu görevini görüyordu. Bi de keşke sarah ve kızı oyunun bir baş bir de sonunda gözükmeselerdi. Örneğin evliliklerini görseydik kızımızın doğuşunu görseydik. Hatta işimiz yüzünden hamileliğe yetişemeseydik ve sarahdan tripler yeseydik. Bunun gibi bir dizi olay yaşansaydı ve oyunun sonunda bu işten çıkmak isteseydik. Bunlar çok daha mantıklı seçimler bu oyunun sonu için bence. Şimdiye kadar biliyorum sadece senaryodan gittim çünkü diğer her şey mükemmel. Grafikler zirve bi kere. Ne low da ne medium da çirkin görünüyor. Hani görselliğine etkilendiğim nadir oyunlardanç O yağmurlu havada yansımalar falan aşşırı iyi olmuş. Renk paleti falan mükemmel. Silah kullanımı güzel bir tek controller cu ile kafaya ateş etmek biraz sıkıntılı. Aim assistli halinden bahsediyorum. Direk kafaya hedef almasını istemiyorum zaten biraz yukarı çektiğimde analoğu kafaya kitlense çok hoş olurmuş. Animasyonlar güzel. Silah kullanımı tatlı. Hele kafaya denk getirirseniz çok tatmin edici. Düşmanlar vurduğunuz noktaya göre ellerini o yaralara doğru götürüyorlar falan. Detaylara kasılmış yani. Araba sürüşü harika. İkinci oyununkinden bile. Ki arabalar daha hantal bu oyunda ona rağmen. Gerçekten her araba farklı diyemem ama farklarını yeterince koyuyorlar. Motoru da kamyonu da sporu normali de gerçekten farklı hissediyor. Kill camler ayrıca çok hoş. Keşke yakın dövüş içeren daha fazla bölüm olsaymış, ayrıca gizlilik. Yakın dövüşü de bir elden geçirselermiş. Tatmin edici ama keşke 2. oyundaki gibi blok yapma counter yapma combo çıkarma gibi bir şey olsaymış. Direk 2. oyundakine bile okeydim ben. Bi de üzüldüğüm oyunda sadece 2 radyo kanalının bulunması ve çalan şarkıların çoğunun orkestra şarkısı olup vokali bulunmaması bulunanında aklınızda yer etmemesi. Müzik bence mafia serisi için neredeyse oyunun 4 te 1 idir. Diğer 4 te 2. si ise araba sürmek ve araba kovalamacaları. Bir tane takip görevi var o dışında hepsinden memnunum. Bence bu oyunda skip drive geçmek akla kar değil. Çünkü oyunun açık dünyasını npc lerin hareketlerini müzik dinlemeyi ve karakterler arasındaki çok dolu olmayan çokta boş olmayan diyalogları burdan dinliyoruz ve bu diyaloglar bence bizi karakterlere daha çok yakınlaştırıyor. Hele o atmosfer için zaten sürün. Daha ne diyebilirim ki. Senaryo da bir kaç sıkıntım var. O da sonu için. Kötü bir son değil Tommy ve ailesini düşününce mutlu son bile diyebiliriz. Ama dediğim gibi hikayede yapılan bir kaç değişiklik bu oyunu herkes için bir baş yapıt yapabilirmiş. Bu halinde bile örneğin Tommy nin o hapishanedeki 8 yılını kısa da olsa hızlandırılmışta olsa denemek isterdim. Don salieri ve diğer yan karakterlerinde. Hani oyunu bir iki saat uzatsalar o kadar tatmin edici olurmuş ki. Ama ikinci oyunun sonu da şahane sayılmaz. Hatta birebir aynılar bölüm yapısı olarak. Sam i öldürmek için giden Tommy gibi bizde vito olarak Sam in bulunduğu bina gibi bir yerden adamları öldürerek geçiyoruz falan. İkinci oyunun hikayesi biraz daha komplike gerçi en azından sonlara doğru ama oyunun sonunda işte vito ve joe yu alıyorlar götürüyorlar mermi sesi joe öldümü ölmedimi falan hiç tatmin edici bir final değildi. En azından bu oyunda tatmin edici bir final var. Daha ne diyim dilimde tüy bitti. İkinci oyundan kesinlikle daha güzel ama bazı yönlerden ikinci oyunun daha iyi olduğunu düşünüyorum. Onlar hikayenin uzunluğu ve nedense birinci oyunda olmayan o sahne sunumu. İkinci oyunun sahne açılışındaki interaktifliğe nedense ulaşamadık o beni üzüyor. Bu arada oyunun ara sahneleri o kadar güzel ki film gibi. Film gibi youtube dan açıp izleseniz yadırgamazsınız. Bir de bölüm çeşitliliği olarak ikinci oyunun daha iyi olması diyebilirim. Mesela vito ile hapishaneye girişimiz diğer bir sürü mafya üyesiyle şarjör şarjör mermiyle evi taramamız ve o anda evdeki deformasyonu görmek. Farklı şeyler daha fazla ikinci oyunda. Birinci oyunda bana o yarış göreviyle onu verdi ama sonradan o yarış görevi gibi görevler azaldı ve yine sadece lineer aksiyona dönüştü. Bununla kesinlikle bir problemim yok. İkinci oyunda aynı. Sadece ikinci oyunda farklı türden şeyler yaptığımız görevler daha fazla. Oyunun haritası olarak görsellik için konuşuyorsak kesinlikle birinci oyun ama haritanın yapısı falan olsun ikinci oyun benim için daha iyi gibi geliyor. Bana göre ikinci oyunun haritası daha ikonik ve daha farklı şeyler barındırıyor. Yani birisi 2. oyunu ben daha çok seviyorum dediği zaman anlaşılabilir bir durum. Ben şu an hala ne düşünmem gerektiğini tam bilmiyorum ama zamanla kafama oturacak her şey. Saydıklarım dışında bir şey hatırlarsam eklerim. İnanılmaz sooluksuz bir maceraydı. Çok akıcıydı oyun.

İnsanların beyond two souls a bu platformda 2.7 gibi bir puanla oylamasını anlamıyorum. Nedenini söylemem gerekirse. Hikaye detroit become humandan daha fazla çekici ve daha fazla empati yapıyorsunuz. Sonuçta ana karakteriniz insan ve bütün oyun boyunca diğer insanlarla olan ilişkileriniz onların hayatını kurtarıp kurtarmadığınız gibi seçimlerden dönüyor. DBH nin aksine burada seçimlerde daha keskin bir ayrım var. Örneğin bir karakterle sipesifik bir ortamda pişman olduğunuz bir seçim yaptınız ya da sipesifik bir şeyi yerine getiremediniz örneğin bir romantizm seçiminde öp ya da öpme gibi bir seçenek vererek o zamanki build up ın boşuna olduğu ilüzyonunu yaratıyor. Çünkü öp derseniz her türlü romantik yoldan ilerleyeceksiniz. Oyun grafik konusunda güzel yani eski bir oyun olmasına rağmen bir remaster yapılmış sanırım grafikler gözüme batmadı. Ortalamanın üstüydü. Oyunla ilgili tek sıkıntım 2 karakter veya karakter grubu haricinde oyun boyu karşılaştığınız başta iyi sandığınız herkes bir anda şerefsize dönüyor. O yüzden herkesten bir hinlik arıyorsunuz ve bir yerden sonrada hikaye örgüsünü tahmin edebiliyorsunuz. Oyunun sonları çok güzel hani bana evet ben bu bu seçimleri yaptım ve bu endingi aldım dedirtti ve baktım 24 tane ending varmış oyunda yani müthiş. Ve bir kaç tanesine baktımda hani evet ben bunlarıda seçebilirdim bunlarda farklıymış dedirtti. Kötü noktalarına gelirsek oyunun ana karakterimiz jodie ve bir diğer ana karakterimiz aiden ın arasındaki bağın yeterince işlenememesi. Oyunun çoğunda aiden bir araç görevi görüyor. Hikayenin bazı yerlerinde kopukluklar yaşanıyor ve tempo düzensizlikleri, hikaye ile bir kararsızlık var. İlk başlar
oyun sıkıcı ama açıldığı nokta ki orası benim için jodie nin cıa kampına gönderilmesi ordan itibaren beni eğlendirdi. Oyun kesinlikle doyurucu ki bu dbh de hissetmemiştim. DBH de çok güzel bir oyun ve doyurucu ama ben bu sinematik film tabanlı oyunları bir kez oynuyorum ve dbh ile karşılaştırdığımda beyond two souls beni daha çok sardı ve hoşuma gitti. Hikaye bazı yerlerde klişeleşebiliyor bazı yerlerde ağlatabiliyor bazı yerlerde güldürebiliyor şaşırtabiliyor kesinlikle güzel bir oyun. Ana karakterle bağınızı da yapınca yardırıyorsunuz. Benim için dbh den daha eşsiz bir deneyim oldu ki aynı firmanın oyunu ve o ilkellik hissediliyor evet bu dbh nin atası diyorsun yani. Yani diyeceklerim bu kadar sinematik film tadında oyun seviyorsanız bakabileceğiniz zaten pekte kaliteli oyun olmuyor ki bu güzel bir oyun buna bakabilirsiniz.

İnanılmaz ve tatmin edici oynanış, parkur skiller bosslar. Metroitvenia bir oyun için zamanı için bir şaheser olmalı. Son boss beni deli etti ama oyun onun dışında aklımda çok güzel kalmış. Tatlı küçük hikayesi keyifli oynanışı derken aktı gitti.

Çıktığında direkt metmellowdan izlemiş ve pc ye geldiği gün ilk ön siparişi verip 20 tl ye almıştım. İlk aldığım oyundur kendisi. Fakat oynayabilecek bir bilgisayarımın olması yıllarımı aldı. Oyun güzel grafikleri taş gibi seçimler gerçekten bazı şeyleri değiştiriyor. Oynanış için tam bir oyun demesekte oyun olması için baya quick time eventlerle falan süslemişler. Sinematik seçimli oyunların gelebileceği en son kısım burası gibi geliyor. Fakat epic gamesten indirip oynadığımda çok fazla frame düşmesi yedim ve her 10 dakika da bir ayarları değiştirmek zorunda kaldım. Benim sistemimden daha düşük bir sistemi olan arkadaşım crackli halde daha yüksek grafikler ve fps le bitirmiş oyunu. Benim için her ne kadar ayrı bir yeri olsada hem hikayeyi yıllardır biliyor olmam hemde verdiği stabil olmayan deneyim onu 3,5 ten 3 e itiyor.

2022

İlk başta keyboard mouse oynuyordum ama sakın siz öyle yapmayın kesin bir controller ınız olsun bu oyunu oynayacaksanız. Bi kere oynanış o yakın dövüş vuruş hissiyatı aşşırı güzel. Grafikler low polly gibi gözükse de rahatsız edici değil. Bir hikaye var ama oyun ful gameplay ve bosslar üzerinden gittiği için hikaye bir maşa ve oyunun da zaten anlatma gibi bir derdi yok. Ne diyebilirim tam 2A bir oyun bu! Ha oyun uzun olsun fiyatının hakkını versin derseniz oyunu en zor modda oynayında göreyim sizi. Gayet tatmin edici bir rogue like oyunu ya da rogue lite sanırım.