Tek kelimeyle bayıldım.
Baldurs Gate 3, serinin diğer oyunlarını oynamış hatta bu türde bir oyun oynamamış olanlar için bile güzel bir başlangıç oyunu olmuş.
Hikaye, hikayeyi anlatış biçimi, grafikler, seslendirmeler, oynanışta sunduğu özgürlük ve çeşitlilik, karakterler, mekanlar, atmosfer her şeyiyle gerçekten çok kaliteli olduğunu hissettiren bir yapım olmuş. Oyuncuyu o kadar iyi atmosfere çekiyor ki oynarken müthiş bir duygu yoğunluğu yaşıyorsunuz.
Oyunun beni üzen nadir kısımlarından biri zorluk oldu.
Keşke biraz daha zor olsaydı ve savaşlarda taktik yapmak zorunda kalsaydım. Aynı firmanın önceki oyunlarını oynarken savaş başlarında pozisyon alır, savaş esnasında hangi büyüyü kullanırsam daha avantajlı olurum +, - yönlerini düşünürdüm. Baldurs Gate 3'te ise bir kaç savaş dışında her savaşa bodoslama girdim diyebilirim. Son zamanlarda neredeyse her oyunda denk geldiğim oyunun ana bosslarının ya da ana görevlerinin kolay olması bu oyunda da var. Ana bossların kolaylığı oynanış zevkimi baltalayan en önemli etmen oldu.

Tadımı diğer kaçıran şey ise oyunu 250₺'ye almamış olmam.

Yılın oyunlarının en büyük adayı olarak gördüğüm Baldurs Gate 3'ü kesinlikle ama kesinlikle oynayın derim.

Amnesia: The Bunker
Trailerini izleyince ben bu oyunu korkudan oynayamam dedikten sonra yine de aklımın bir köşesine atmıştım oyunu.
Demosu geldiğinde ise hemen indirip denemiştim. Gamepass'e gelmesi ile beraber uygun bir vakitte oynayabilidm.
The Bunker'ın atmosferi o kadar başarılı ki anında içine giriyorsunuz ve tedirginlik seviyeniz hemen artıyor. Grafikler fena değil, zaten karanlık olmasından kaynaklı çoğu şey gizlenmiş. Nesline göre daha kötü bir yer varsa da dediğim gibi fark etmek de zorlaşıyor.
Oynanış diğer Amnesialardan çok da farklı değil.
Fakat bu oyunda diğer oyunların aksine bir silahımız var. Traileri ilk gördüğümde silah olması çok heyecanlandırmış olsa da yaratıkları vura vura gittiğimiz bir oyun değil tabiki.
Hem kapı kilitlerinde hem de canavar tarafından kovalanırken işimize yarıyor.
Silahın mermisinin de az çıkması gerginlik seviyesini bir hayli artırıyor.
Uzun süren bir oyun olmadığı için de yapılan şeyler sizi sıkmadan oyun bitmiş oluyor. Korku oyunu severlere tavsiye ederim

Malesef ne olduğu belli olmayan bir oyun.
Ana görevde ilerlemek için açık dünyada durmadan tekrar eden ufak haydut gruplarını temizlemek zorunda kaldığınız garip bir iş var ortada.
Açık dünyası ise tam bir rezalet. Mafia 1 açık dünyası gibi. Sadece bir yerden bir yere gitmeniz için var hissiyatı uyandırıyor.
Açık dünya bu kadar kötü olunca bir an önce görev yerie gitmek istiyorsunuz. Fakat ulaşım olarak bize sunulan kancamız diğer batmanlardeki gibi çalışmıyor malesef. Süzülme mekaniği de aynı şekilde bir hayli yavaş. Geriye 2 seçenek kalıyor ya fast travel ya da motor. Fast travel oyunun en başında yok. Ama oynarsanız hemen açmanızı öneririm.Çünkü geriye kalan motor seçeneği her ne kadar diğer ulaşım yöntemlerinden hızlı olsa da sürmesi çok keyifsiz. Ayrıca motor yine de yavaş gidiyor. Sanırım teknik problemlerden hızlandıramamışlar. Ama hızlı gidiyor gibi göstermek için bir sürü efekt basmışar. Sürerken giren dandikler dandiği müzik de motor sürmemeniz için en büyük etken.
Kötü yönleri çok, saymakla bitmez. İyi kısmı ise yan görevlerin boss dövüşleri. ( Final boss hiç beğenmedim sadece yan görevlerin iyi. ) Yan görevleri yaptığımız mekanlar da gayet güzel. Örneğin trailerda ve tanıtımlarda da gösterilmişti: Mr Freeze görevinde kar yağması vs.
Ayrıca karakterlerin kostümlerini çok beğendim. Sanırım her karakter için 15 kostüm mevcut. Bu kostümlere üzerinde minik oynamalar yapabiliyoruz. Kask, sembol, eldiven değişimi gibi.
Tavsiye etmiyorum fakat ille de oynamak istiyorum derseniz de bence para vermeyin 1 aylık gamepass ile aradan çıkarın.

Marvel's Spider-Man: Miles Morales:
İlk oyunu keyifle oynamıştım fakat konu miles moralese gelince işler değişti. Hayatımda gördüğüm en kötü senaryo bu oyunda olabilir. Yazarlar twist yaptık sanarken bariz olanı göstermesi tam bir komedi. Daha bunun gibi bir çok şarlatanlık mevcut. Fakat final kısmı...
Bu oyunun yazarı lütfen bir daha oyun yazmasın.
Oynanış olarak Spider-man oyunundan pek farkı yok. Elektrikli Venom güçlerimiz güzel olmuş, combo yapması gerçekten keyifli. Boss fightlar az olsa da oyun süresine baktığımızda o da gözüme batmadı.
Playstation'da oynayan arkadaşlarımla görüştüğümde herhangi bir bug glitch ile karşılaşmadıklarını söylediler.
Ben bilgisayardan oynarken 3 tane bug yüzünden geri yüklemek zorunda kaldım. Onun haricde bir kaç görsel glitch de meydana geldi fakat bunlar da fast travel attığımda halloldu.
Sözün özü, indirimde bile görece ucuz olmayan Miles Morales'i tavsiye etmiyorum. Onun yerine bir daha ilk oyunu oynayabilirsiniz

Pony İsland:
İnscryption'ı çok beğendikten sonra firmanın diğer oyunlarını da almak istedim.
Çok kısa bir deneyim.
Daha bu oyundan firmanın nası kafada olduğu belli.
Keyifli, ucuz, kısa tavsiye ederim.

Need For Speed Unbound:
Her ne kadar oyunu bitirememiş olsam da 42 saatlik deneyimim sonrası oyunu fazlasıyla beğendim. Fragmanları izlerken sanat tasarımı hoşuma gitmese de oynadıktan sonra fikrim değişt. Farklı ve güzel bir hava katmış diyebilirim.
Hikaye olarak yine pek bir şey vaat etmiyor maalesef. Klişe ve basit bir açılışı mevcut. Hikaye anlatımı ise haftalık yarışlar öncesi bir ara sahne, bazen de telefon konuşması olarak gerçekleşmekte. Anlatım da iyi diyemem. Ama görsel olarak çok tatmin edici. Yansımalar ve araba grafikleri konusunda çok iyi iş çıkarmışlar.
Oyun genel anlamda keyifli olsa da sıkıcı olan bir kaç noktası mevcut.
1. Pistler. Sayıları çok az. Aynı pistte yarışmak da bir zaman sonra sıkıcı olmakta.
2. Para kazanması başlangıçta çok zor. Oyun sonlarında anca istediğiniz arabayı alıp modifiye etme imkanınız oluyor.
3. Polisler. Polislere verdiğimiz hasar çok az. Ya da serinin önceki oyunlarında olduğu gibi onları çabuk ekarte edecek yöntemler mevcut değil.

Ben EA yarış paketi gibi bir şey ile 200₺ ye almıştım. Ama Ea Play ile birlikte Gamepasste de mevcut. Ultimate aboneliğiniz varsa şiddetle tavsiye ederim.